Programlı Olmak

İnsan zamanı iyi değerlendiremediğinde, ellerinden minik kum taneleri gibi akıp gidiyor saatler, günler, aylar derken yıllar... Zaman nasıl iyi yönetilir peki? İlkokulun sonlarına doğru karşılaşmıştım programlı olmanın zamanı yönetmek için en iyi yöntem olduğu fikriyle. 

Bu konuda bilgili olduğuna inandığım, beni yönlendirmesine müsaade ettiğim her kimse de, günü saatlere bölüp her günün saatlerine "Şunu, bunu" yapmayı hedeflememi, programa sadık kalmak için elimden geleni yapmamı söyledi.

İllaki bahsettiğim türden bir program hazırlamışsınızdır kendinize diye düşünüyorum; hazırlarken her şey ne kadar kolay gerçekleşebilir görünür her şey bilirsiniz. Mesela en zor derse bile "Şu gün şu saatte on beş dakika ayırayım" demezsiniz. "Bir saat çalışabilirim ya, on beş dakika da neymiş?" dersiniz. Sonra gün gelir ve "Ayy yetişemedim, ayy geç başladım, ayy bugünlük kaçtı program, neyse yarın başlarım, tüh bugün de olmadı, neyse Pazartesi başlarım..." şeklinde gider yakınmalar ve programa yetişememeler.

Ben de program hazırlamayı hep bu şekilde bir şey sandığım için en insaflı saydığım programım bile şöyle bir şey oluyordu ve en fazla bir hafta falan sürdürebiliyordum bu takvime uyabilme işini. 


Renkli renkli, ciciş biciş ama sonuç: hüsran. Ve her seferinde düşündüğüm: "Yok ya, ben yeterince azimli bir insan değilim demek ki, şu programa bile uyamıyorum." Sonra programlar hazırlamadan kendime her ay bir kitap bitirme, her ay bilmem ne yapma gibi hedefler koymaya başladım ama onların da nicel hesaplarını detaylı yapmadığım için onu da tam olarak başarabiliyordum diyemem.

Sonra işte Tolga'yla tanıştım ve her şey değişti :) Şaka şaka, o kadar da mucizevi olmadı her şey ama yine Tolga başardı bir şeyleri. Yedi ayı devirmişim, işsizim. Okulla ilgileniyorum, tez hazırlıyorum falan derken nasıl geçiyor zaman anlamıyorum. Benimle birlikte Tolga da aynı. Ankara'dan gidip gelirken her haftasonu hem ders çalışır hem de muhakkak evin bir eksiğini kendi ellerimizle üreterek giderirdik. Şimdilerde ise -belki o zamanlardaki üretkenliğimize olan kıskançlığımızdan da olabilir bilmiyorum,- zamanı öylesine yolculuyormuşuz gibi geliyor, hiçbir ilerleme kaydedemeyişimiz içimize dert oluyordu.

Ta ki Tolga, "Tamam, artık programlı çalışıyoruz" diyene kadar. Resmen bir kâbus başlıyor gibiydi benim için. İşte "Yine azim gösteremeyeceğim, başaramayacağım ve Tolga bozulacak, pef!" diye yakınırken kendi içimden, Tolga programını getirdi. "Al bakalım benimki bu, sen de neler yapmayı düşünüyorsan bu aralar onları ekle ve neyi ne kadar yapabileceğini beraber konuşalım." 

Programı görünce şaşırdım, daha önce hiç görmediğim türden bir programdı. Saatlere filan bölünmemiş hatta gün bile yazmayan program mı olurdu be hiç? Hemen şurda göstereyim nasıl bir şey olduğunu da, açıklamaya devam edeyim sonra. 


Programda yalnızca bu aralar nelerde iyi hale gelmek istiyorsam onlar var. Program haftalık ve haftanın yedi gününün istediğin saatinde yapabilirsin hedeflediğin şeyi. Tolga'nın bir mottosu "Kendine gerçekçi hedefler koy ki, yarı yolda yapamıyorum diye yılıp hepten vazgeçme" yine bize öğretilen ve benim kendimi başarısız hissetmeme neden olan "Ağaca çıkmak istiyorsan, yıldızları hedefle" mottosunun yerine geçti. Çok az bulduğumuz ama birikir giderse işe yarayacak şeyler hedefledik. Günlük 10 sayfa kitap okumak mesela. Az gibi görünse de en azından ele alınca ilerleme kaydediliyor ve artık o hafta hiç kitap okumamış olma ihtimalin kalmıyor. Anlaşmamızda bir diğer kural ise ne yaparsak yapalım, Pazar gecesine kadar bu hedefleri gerçekleştireceğiz. Gerekirse -şimdilik gerekecek gibi görünmüyor ama bu henüz ilk hafta- sabahlayarak filan kapatacağız açığı. 

Şimdi öylesine keyif alıyorum ki programda yazan bir şeyleri tamamlayıp burada tabloya işlemekten. Sırf kutucuğum yeşile dönsün diye "Ayy biraz daha dayanabilirim, yarına kalmasın bence" diye ilerliyorum. Fazla bile çalışabilirim belki ama şu an ilk hedefim önümüzdeki hedeflere erişebilmek. Keyifli olacağını düşünüyorum.

Önümüzdeki haftalarda işlerin nasıl gittiğini aktarmak için bir edit ekleyebilirim. Şimdi büyük hevesle bitirmeyi beklediğim çalışma sayfalarıma döneyim. Sevgiyle...

Not: Tolga'nın programını da paylaşayım istedim. Evet, tek benim azcık bi şey çalışarak kendini mutlu hisseden. o_O



Yorumlar

En Çok Okunanlar